Bakanlık Çalışanı Alımları

SİHİR BAKANI

AD:Prof.Albus
SOYAD.Dumbledore
YAŞ:25(RPDE)
KİŞİSEL ÖZELLİKLER:Mutlu olmayı seven,kararsız,cesur.
FİZİKSEL ÖZELLİKLER:Yakışıklı,Güleç.
HANGİ KAT:SİHİR BAKANI
ÖRNEK RP:Prof.Albus Dumbledore ollivanders asa dükkanının önünden geçiyordu.Hemen içeri girdi.Çok güzel asalar vardı.Kendine yeni bir asa almaya karar verdi ve dükkancının ona uygun asaları çıkartmasını izledi.İçlerinden bir tanesini beğendi ve onu aldı.Bu asa anka kuşu tüyünden yapılmıştı ve çok güzeldi...

Ad: David
Soyad: Unicorn
Yaş: 20
Kişisel Özellikler: Cesur,hırslı, arkadaş canlısı.
Fiziksel Özellikler: Uzun boylu,yeşil gözlü ,kumral şaçlı ve çok yakışıklı.
Hangi Kat: 7. Kat sihirli Oyunlar ve Sporlar Dairesi Başkanı
Örnek RP:

David o sabah kalktığında içi içine sığmıyordu.Çok heyecanlıydı çünkü bugün Hogwarts açılacaktı ve David bu gün 1. sınıfların ilk dersine girecekti.Sabah erkenden hazırlandı ve malikanesinden ayrıldı.Hogwarts'a vardı ve ilk ders zamanı geldi.Tılsım sınıfına girdiğinde ufacık çocukların ona nasılda marekla baktığını gördü.Bu onu sevindirmişti.İlk dersi tanışma ile geçirmeyi düşünüyordu.Lafına şöyle başladı:
"Öncelikle hepinize hoşgeldiniz diyorum ve bu günkü tanışma safhasına geçiyorum."
dedi ve kendini tanıttıktan sonra:
"Evet çocuklar şimdi herkes kendini tanıtsın"
dedi ve herkes kendini tanıtınca dersi şöyle bitirdi:
"Bugünkü dersimizin sonuna geldik çocuklar.Sizle tanıştığıma çok memnum oldum"
dedi ve herkesin sınıfı boşaltmasıyla sınıfı kilitleyerek oradan ayrıldı.

AD:Prof.Albus
SOYAD.Dumbledore
YAŞ:25(rpde)
KİŞİSEL ÖZELLİKLER:Zeki,çalışkan,kararsız,mutlu
FİZİKSEL ÖZELLİKLER:Yakışıklı,güleç,uzun boylu
HANGİ KAT:Sihirli yaratıkların düzenlenmesi ve denetmi başkanı
ÖRNEK RP::Prof.Albus Dumbledore ollivanders asa dükkanının önünden geçiyordu.Hemen içeri girdi.Çok güzel asalar vardı.Kendine yeni bir asa almaya karar verdi ve dükkancının ona uygun asaları çıkartmasını izledi.İçlerinden bir tanesini beğendi ve onu aldı.Bu asa anka kuşu tüyünden yapılmıştı ve çok güzeldi...

AD:Amelia
SOYAD.Anderson
YAŞ:21
KİŞİSEL ÖZELLİKLER:orta boylu,esmer,kahverengi,gözlü,güzel bir kızım
FİZİKSEL ÖZELLİKLER:
HANGİ KAT:
ÖRNEK RP:

Adelia biraz canı sıkılmıştı okullar daha açılmamıştı ve hiç arkadaşı yoktu.Canı sıkkın olan Adelia biraz üzgündü sonra aklına bir fikir gelerek canlanan Adelia Göl Kenarına gitsem belki biraz neşelenirim diye düşündü ve oraya doğru ilerledi.


Sonunda Göl kenarına geldi.Biraz yürüdü ve ağacın altında oturan iki sevimli kızı gördü.Acaba yanlarına gitsemmi diye düşünüyordu,sonra evet belkide onlarla çok iyi arkadaş oluruz diye düşündükten sonra hızlı bir şekilde ağacın altında oturan sevimli,hoş kızların yanına gitti ve biraz utanarak..

-Adım Adeli Amelia sizinle tanışmak çok istiyorum dedi ve diğerlerinin vereceği cevabı çok merak etti,utandığını belli etnek istemeyerek şirin şirin gülümsedi..

Bencede biraz sacma olur ama Dolores Umbridge de vardi.Hem bakanlikta hemde profdu

AD:Cho
SOYAD:Chang
YAŞ:23(rpde)
KİŞİSEL ÖZELLİKLER:Cesur,zeki,sevecen..=)
FİZİKSEL ÖZELLİKLER:Kumral saçlı ve kahverengi gözlü
HANGİ KAT:Sihir Bakanı!
ÖRNEK RP:Cho sabah saat 6.00'da uyandı.Çok heyecanlıydı.Çünkü bugün sihir bakanı seçimlerinin sonucu açıklanacaktı.Kahvaltısını yaptı.Kıyafetlerini giydi.Aynanın karşısına geçip:"Sihir bakanı gibi gözüküyor muyum acaba?diye kendi kendine sordu.Saatine baktı.Geç kalıyordu.Hemen gitmeliyim,seçilirsem de ilk günden geç kalmak istemem diye düşündü.Ve aceleyle evden çıktı.Bakanlığa vardığında içini bir heyecan duygusu sarmıştı.

[size=11]AD: Clémence Jamie SOYAD: Caliénté YAŞ: 20
Kişisel Özellikleri:
Sevdikleri
Doğruluk /...Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar...\
Güç /...Hepimizde baskalarına katlanacak güç vardır...\
Hayat /...Hayat, yaşantı aramak değil, kendimizi aramaktır...\
Konuşmak /...Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız...\
Dost /...İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur...\
Düşünmek /...İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün...\
Çalışmak /...Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım...\
Adalet /...Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er geç varır...\
Akıl /...Akıllı konuşur, çünkü onun söylemek istedikleri var; aptal konuşur, zira kendinin bir şeyler söylemek mecburiyetinde olduğunu sanır...\
Bilgi /...Bilgi bir ışık gibidir. Onu kullanırsanız daha parlak olur, kullanmazsanız söner...\
Eğlence /...Bir miktar eğlence olmadıkça; hiçbirşeyi başaramazsınız...\
Hırs /...Hırs, bir sandalın yelkenini şişiren rüzgara benzer; fazlası gemiyi batırır, azı da gemiyi olduğu yerde tutar...\
Hayal /...İnsanlar ancak hayalleriyle yaşar ve biraz yaşamaya başlayınca tüm hayallerini kaybederler...\
Cesaret /...Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe insan yeni okyanuslar keşfedemez...\
Umut etmek /...Umutla yolculuk etmek, gidilecek yere varmaktan çok daha güzeldir...\
Sevmedikleri
Adaletsizlik /...Geciken adalet,adaletsizliktir...\
Haksızlık /...Haksızlık önünde eğilmeyiniz, o zaman hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz...\
Hata yapmak /...Hatayı açıkça görmek insanı harekete geçirir. İnsan ancak düştüğünü fark ederse ayağa kalkabilir...\
Geç kalmak /...Hayat geç kalanları hiç affetmez...\
Pişmanlık /...Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızlı çarpma. Geri dönmek isteyebilirsin...\
FİZİKSEL ÖZELLİKLER:
/...Uzun, düz, sarı saçları vardır...\
/...Gözlerinin rengi buz mavisine çalınmış gri rengindedir...\
/...Güzelliğin gücünü iyi bilir...\
/...Kendini oldukça güzel bulmaktadır. Ama bunu çok fazla dile getirmez ve güzelliği saplantı haline getirmez...\
HANGİ KAT: Sihir Bakanı eğer olmazsa Uluslararası Sihirsel İşbirliği Dairesi Başkanlığı
ÖRNEK RP:
--------------------------------
Son Derece Hareketli Bir Gün...
--------------------------------


Alanis, Çatlak Kazan'dan çıkıp Bakanlık'a geldi.Artık işler iyice yoğunlaşmıştı.Ayrıca şimdi evlilik hazırlıklarıyla da uğraşması gerekiyordu.Ama Alanis yine de mutluydu.Sevdiği adamla evleniyordu işte.Bu işlerle boğuşurken bulanık avına çıkmayı bile boşlamıştı. 'En yakın zamanda bir bulanık avına çıkmam gerekli.' diye düşündü.


Bunlar aklından geçerken odasına girmişti.Her zaman ki gibi çalışma masasına geçti.Bayan Affleck, Alanis'in her sabah içtiği ateşviskisini getirmişti.Kapıyı tıkladı.Alanis, anlamıştı ateşviskisinin geldiğini. "Girin!" diye bağırdı.Bayan Affleck her zaman olduğu gibi içeri girdi.Alanis'e ateşviskisini verdi. "Hoşgeldiniz Bayan Allén.Bugün bir randevunuz var efendim.Madam Fécamp, Mösyö Tournevau, Mösyö Pimpesse, Mösyö Poulin ve Madam Philippe gelecekler.Hepsi Fransa Sihir Bakanlık'ında çalışıyor.Eski iş arkadaşlarınızdır efendim." Alanis, bütün bu isimleri biliyordu.Fransa'daki Sihir Bakanlık'ında beraber çalışmışlardı.

Alanis'in aklında kalanlarıyla Madam Fécamp; hırs manyağı bir kadındı.Kızıl saçları ve siyah gözleri ile tam bir cadı görünümündeydi o zamanlar.Mevkî yükselebilmek için elinden geleni yapardı.Üç kere evlenmiş ve boşanmıştı.Evliliklerinin hiçbirinde çocuk yapmamıştı.Alanis onun kısır olabileceği konusunda uyarmıştı bile.Ama kadın kesinlikle sadece mevkî peşindeydi.

Mösyö Tournevau; burnu havada, safkan, beceriksizin teki bir adamdı.On yıldan beri Sihir Bakanlığı'nda çalışmasına rağmen henüz iyi bir mevkîye yükselememişti.Üç çocuğu vardı.Eşi muggle olması Alanis'in ondan nefret etmesini sağlamıştı.Çocuklarından biri melez olarak sihir gücüne sahipti.Diğer ikiside muggle olarak yaşamlarını sürdürüyorlardır.
Mösyö Pimpesse; aralarında en yüksek mevkîye sahip kişiydi.Kır saçları ve mavi gözleri onu çok onurlu bir büyücü görünümünü vermeye yeterdi.Alanis'le en ilgilenen oydu.Yaşına göre çok arkadaş canlısı bir adamdır.

Mösyö Poulin, Alanis'in okuldan arkadaşıydı.Çok fazla yakın olmasalarda gayet iyi anlaşırlardı.Alanis'in eski sevgililerinden biriydi.Alanis'ten sadece bir yaş büyüktü.Bakanlık'ta yüksek bir mevkîde çalışıyordu.

Madam Philippe; ise güzelliğine aşırı derecede önem verirdi.Kendini dünyanın odak noktası olarak görür ve gördürmeye çalışırdı.Ayrıca Fransa Sihir Bakanı ile ilişkisinin olduğunu söyler dururdu.


Alanis, aklına gelen şeylerden dolayı kahkaha atmaya başladı.Şaşıran Bayan Affleck, Alanis'e şaşkın gözlerle baktı.Alanis, "Yok bir şey bayan Affleck.Tamam.Teşekkürler.Gidebilirsiniz.Geldiklerinde bana bildirin lütfen." dedi.Bayan Affleck başını evet anlamında sallayarak odadan çıktı.Alanis aklından 'Acaba şimdi de mi böyleler ki?' diye geçirmeden edemedi.
Yarım saat masada dosyalarla oyalandı.Bayan Affleck'i çağırdı. "Buyrun efendim.Ne istediniz?" Alanis, hemen cevap verdi. "Şu randevum hakkında..Ne zaman burada olurlar?" Bayan Affleck bu soruyu beklemiş gibi cevap verdi. "İki saate yakın burada olurlar.Muggle yollarını kullanacaklarmış.Bu yüzden biraz gecikme olabilirmiş efendim." Alanis, düşündü.İki saat varsa, biraz dışarıda vakit geçirir, sonra da hazırlanıp Bakanlık'a gelirdi. "Tamam Bayan Affleck.Ben biraz dışarı çıkacağım.Bir saate kalmaz gelirim." Bayan Affleck "Peki efendim.Sihirli günler!" Alanis ile Bayan Affleck beraber ofisten çıktılar.


Alanis bir süre Knockturn Yolu'nda gezindi.Bir süre geçince görüşme için cüppe almak gerektiği aklına geldi.Diyagon Yolu'na cisimlendi.Madam Malkin'in Her Duruma ve Her Renge Uygun Cüppeleri Dükkanına gitti.İçeriye girdi.İş görüşmesi için uygun kıyafeti Çatlak Kazan'daki odasında bulabilirdi.Yüzlerce iş görüşmesine uygun cüppesi vardı.Ama yeni cüppe almayı tercih etti.Uzun dolaşma sonucunda bordo ceket ve etek buldu.İçine uygun renkte bir gömlek aldı.Cüppenin altına bordo çizme aldı.Her zaman aldığı siyah çizmelerle neredeyse aynı modeldeydi.İnce ve uzun topuklu, dizlerine kadar uzanıyordu.Bunların hepsini 475 galleona aldı.Aldıklarını hemen giydi.Makyajını yaptıktan sonra dükkandan çıktı ve Bakanlık'a cisimlendi.


Bakanlık'a gelir gelmez ofisine çıktı.Bayan Affleck'e uğradı. "Geldiler mi?" Bayan Affleck başını salladı. "Hayır.Ama her an burada olurlar efendim.Ateşviskisi ister misiniz?" Alanis cevap verdi. "Evet isterim.Geldiklerinde hemen ofise al."


Söyledikleri bitince ofisine girdi.Oda loştu.Bu yüzden kitaplığın rafında bulunan mumlardan aldı.Belli belirsiz yerlere yerleştirdi.Asasını alıp hepsini yaktı.Odaya son kez baktı.Mükemmeliyetçi olduğu için yaptığı herşeye rağmen hiçbir şeyi beğenmiyordu.Ama bu sefer mükemmeliyetçiliği keneara bıraktı ve biraz objektif oldu.Etrafa bakındı.Yineleyip durdu bu davranışını..Sonra içi rahat edince çalışma masasına oturdu.


Bir süre geçtikten sonra Alanis kapının tıklatıldığını duydu. "Girin!" Yeterince bağırmıştı.Ses karşı taraftan duyulmuş olmalıydı ki kapı gıcırdayarak açılmaya başladı.Alanis meraklı gözlerle kapıya baktı.Bayan Affleck içeri girdi. "Bayan Allén. Fransa'dan konuklarımız geldiler.İçeri alayım mı?" Alanis beklemeden "Tabi Bayan Affleck.Hemen içeri alın." dedi.Söyledikleriyle beraber ayağa kalktı.Birkaç adım ilerledi.Bayan Affleck dışarı çıkmıştı.Sesleri geliyordu ama.Birkaç saniye sonra ayak sesleri yankılandı.


Önce içeri kır saçlı bir adam girdi.İşte hiç değişmemişti Mösyö Pimpesse.İçeri girince Alanis'i gören Mösyö Pimpesse önce gülümsedi sonra Alanis'e yaklaştı.Bunu gören Alanis, birkaç adım daha ilerledi.Mösyö Pimpesse ile el sıkıştılar. "Merhaba Alanis.Her zamanki gibi çok güzelsiniz." Alanis gülümsedi. "Teşekkürler Mösyö Pimpesse.Siz de her zamanki gibi çok şerefli görünüyorsunuz." Mösyö Pimpesse çalışma masasının önünde bulunan koltuklardan birine yöneldi.

İkinci olarak içeri Madam Philippe girdi.Sarı saçlarını siyaha boyatmıştı Madam.Alanis'i görünce Madam'ın yüzü asıldı.Alanis Madam Philippe'nin yüzünün asılmasının nedenini anlayabiliyordu.Her zaman olan kıskançlığı tutmuştu.Alanis gülümsedi. "Merhaba Madam Philippe.Hoşgeldiniz." Elini uzatmıştı ama kadın sinirli bakışlarla Alanis'i süzüyordu.Kendine uzatılan elin sonradan farkına varan kadın, bocaladı.Alanis'in elini tutarak tokalaştılar. "Merhaba Alanis.Hoşbulduk canım.Sana n'olmuş böyle.Çökmüş görünüyorsun." Alanis, gülmekle yetinmeyeceğini biliyordu. "Aaa..Madam, ne demek çökmüş.Çok mutluyum gayet.Evleniyorum.Aa..Bu arada Bakanla aranız nasıl?" kıkırdayarak söyledi bunları Alanis. Madam Philippe önce bozuldu.Sonrada çok havalı olarak sandığı şekilde "Çok iyi.Bizde yakında evleniyoruz." Mösyö Pimpesse oturduğu yerden bağırarak "Evet iki seneden beri evlenecekler!" Alanis tekrar güldü. Madam Philippe bozulmuş ve sinirli bir şekilde koltuklardan birine oturdu.


Sonra kapıya doğru baktı.Geri kalan üç kişide içerideydi.Alanis önce Mösyö Tournevau'nın yanına gitti. "Merhaba Mösyö Tournevau.Hoşgeldiniz.Hadi geçin, bir yere oturun." Mösyö Tournevau hafifçe gülümsedi. "Hoşbulduk canım.Mevkîm yükseldi.Bu yüzden bende geldim buraya." diyerek koltuklara geçti.On iki sene de mevkî yükselemişti.Onun adına sevinemiyordu.Son derece burnu havada biriydi çünkü.

Madam Fécamp; Alanis'in yanına geldi.Hemen tokalaşıp koltukların birine geçti. 'Kadın hırs küpü olunca böyle oluyordu demek' diye düşündü Alanis.

Ardından Mösyö Poulin gözüktü.Hemen Alanis'in dibinde belirdi. "Merhaba Alanis.Nasılsın?" Alanis, hafif tebessümü ile cevap verdi. "İyiyim ben.Hoşgeldin.Fransa'dan İngiltere'ye.Hemde muggle yolları ile.Zor olmalı." Mösyö Poulin ışıldayan gözleri ile "Tahmin ettiğimden daha iyiydi.Hadi bakalım.Sadece senin için geldik.Mevkî yükselmişsin.Hemde çok büyük derecede." dedi.Alanis, başını salladı. "Evet.Bu da benim için şeref dolu.Hadi sende geç otur." diyerek yerlerine yerleştiler.


Alanis konuşmaya ilk başlamak istiyordu. "Merhaba eski iş arkadaşlarım.Buraya neden geldiğiniz konusunda en ufak bir fikrin yok.Fransa'dan İngiltere'ye, özellikle de benim için geldiğinizi duydum.Neden benim için? Ve neden siz?" Hepsi başını salladı.Alanis'in sorusunu Mösyö Pimpesse cevaplandırdı. "Fransa'daki Sihir Bakanlığı senin ilk çalıştığın yer biliyorsun.Daha sonra İngiltere'deki Sihir Bakanlığı'ndan yüksek mevkîli bir iş teklifi alıp buraya atandın.Bunu herkes biliyor; ayrıca ne kadar başarılı olduğunu da.Fransa Sihir Bakanlığı sana bir teklif götürmemizi istedi.Fransa Sihir Bakanlığı'ndaki Sihir Bakanı'mız bu sene kendine yeni bir asistan istiyor ve o mevkîye senin getirilmeni istiyor.Bunu Fransa Büyücü Konseyi söylemiş.Senin haberin olmadan Sihir Bakanlığı Asistanlığı mevkîsine aday olarak gösterilmişsin.Oy çoğunluğu ile de sen seçilmişsin.Tabi senin isteğin ile; ama bence kesinlikle bu teklifi kabul et.Bu teklifi sana götürmek içinde biz seçildik."

Alanis, şaşkın bakışlarla önündeki büyücü ve cadıları süzdü.Kendisine Sihir Bakan Asistanlığı teklifi gelmişti.Özellikle de Fransa Sihir Bakanlığı'ndan.Eğer buradaki yaşantısına uyum sağlamış olmasa, eğer Matt ile evlenecek olmasa bu teklifi anında kabul ederdi.Ama onu buraya bağlayan şeyler vardı.Ayrıca Sihir Bakan Asistanlığı onun için daha yüksek bir mevkîydi.

Şöyle düşüncelerini önce bir tarttı.Burayı gerçekten çok seviyordu.İşini, evleneceği adamı,.. ve daha birçok şeyi.Ayrıca bulanık bulmak ve uygun bir yerde öldürmek İngiltere'de daha kolaydı.Yani yaşamı buraya kurulmuştu.Evet bu mevkî onun için harikaydı.Ama hayatı için fedakârlık yapmak zorundaydı.

"Şeyy...Ben, üzgünüm.Ama teklifi kabul edemem.Burada benim bir yaşantım var.Ayrıca ben evleniyorum.Bu yüzden kabul etmiyorum."

Ofiste yankılanan bu ses herkesi şaşırtmıştı.Sihir Bakan Asistanlığı reddedilecek bir mevkî değildi.İlk konuşan Madam Fécamp oldu. "Ben biliyordum zaten.Sen bu mevkîye zaten layık değildin.Sadece on dokuz yaşındaki bir kadın Sihir Bakan Asistanı olamaz.Bana teklif edilmeliydi." Mösyö Pimpesse kadını susturdu. "Saçmalama Fécamp.Alanis bu mevkîye layık bir cadı.Ayrıca bu görevi benden daha çok hak ediyor ki aranızda en yüksek mevkîye sahip benim.Alanis'in herkesin inkâr edilse bile çok ince zekâsı ve azmi var.Ayrıca Alanis, tatlım; bu reddedilecek bir teklif değil.Bence bir daha düşün." Madam Philippe lafa karıştı. "Biliyorum.Aklını karıştırdı benim sevgilimin.Hep onu arzuladın değil mi Alanis.Hep beni kıskandın ve onun aklına girdin.İşte bu yüzden seni bu mevkîye getirmek istiyor.Evlenmen falan uydurma.Çok alçak bir cadısın." Bunlara dayanamayan Mösyö Poulin bağırarak "Alanis'e iftira atma.Bir sene beraber çalıştınız.Onu tanımıyorsun bile.Ben onunla okuldan beri tanıyorum.Çok iyi bir cadıydı.Sakın bir daha onun hakkında kötü söz söyleme!" Herkes çığrından çıkmıtı belli.Alanis konuşmayı değil dinlemeyi yeğledi.Madam Philippe, Mösyö Poulin'e cevao verdi. "Sus! Sakın bana onu savunma.Senin de ne olduğunu biliyoruz.Okulda Alanis'in eski sevgililerinden biriydin.Daha doğrusu kullandıklarından.O seninde aklını aldı.Seninde!.." Alanis, Madam Philippe'nin söylediklerine daha fazla dayanamamıştı. Herkesin sesini bastıran bir sesle; "Yeter! Kapa çeneni Philippe! Hakkımda söylemediğin yalan kalmadı.Yeter! Bu yalanlarından bıktım.Fransa'daki Sihir Bakanlığı'na ilk geldiğimde herkesle ilgili beni dolduran kimdi? Söyler misin? Kimdi? Tabiki sendin.Merlin aşkına, Sihir Bakanı ile ilgili anlattıklarını herkes biliyor.Ama Bakan'a söylemedik.Neden? Sana zarar gelmesin, eninde sonunda susarsın diye.Ama bıktım artık! Bıktım! Üzerine lanet göndermeden çık dışarı! Çık! " Madam Philippe bu sözler üzerine hemen dışarı çıktı.Hemde iki büklüm bir şekilde.Sonra Alanis sözlerine devam etti. "Bakan'a söyleyin.Teklifi kabul etmiyorum.Ben şuanki yaşantımdan memnunum.Hem ayrıca söylediğim gibi evleniyorum." Mösyö Pimpesse'nin onu anlayadığını bakışlarından belliydi.Mösyö Poulin, Alanis'in evleneceğini öğrendiğindeki şaşkınlığı hâlâ üzerindeydi.Mösyö Tournevau, hiçbir tepki vermiyordu.O, mevkîsinin yükseldiği için mutluluk içerisindeydi.Bu yüzden de üzülmeye hiçte meraklı durmuyordu.Madam Fécamp, Alanis'in teklifi kabul etmemesinden dolayı bir sevinç içerisindeydi.Bunu ışıldayan gözlerinden anlamak mümkündü.Son sözü Mösyö Pimpesse söyledi. "Tamam canım.Bakan'a bildiririz.Aslında senin için çok iyiydi.Bunu çok hak etmiştin.Ama Fransa'da olmaz İlgiltere'deki Bakanlık'ta olur.Haklısın.Burada oturttuğun yeni düzenin ve evlilik plânın var.Önemli olan mutlu olman.Sen mutluysan mesele yoktur.O zaman bizde Fransa'ya dönelim.Hayatında başarı dilerim.Bu başarıyı burada da yakalaman an meselesi.Hırslı ol, ama ne az ne fazla.Hırsın azı hiçbir yararına olmaz.Fazlası hem seni hemde etrafındakileri yakar.Azim her zaman gerekli ki bu çalışma azmi sende yeterince var.Mutlu ol hayatım." Söyledikleri bitince ayağa kalktı hepsi.Alanis, Mösyö Pimpesse'nin söylediklerinden dolayı mutlu olmuştu.O da ayağa kalkıp yanlarında gitti.Hepsiyle vedalaştı ve hepsi Fransa'ya doğru yol aldılar.

Alanis, günün yorgunluğu üzerinden atmak istiyordu.Bugün olanlar yeterince yorucuydu.Herkes gidince o da Çatlak Kazan'a cisimlendi..